AİLE ŞİDDETİ ve ÇOCUKLARDA DEPRESYON
Anne ve babaların sık sık münakaşa ettiklerine şahit olan çocukların genç yaşta depresyon hastalığına yakalanma tehlikesi ile karşı karşıyadırlar (Cambridge Üniversitesi). Uzmanlara göre, aile şiddeti ve devamlı münakaşa eden velilerin gölgesinde büyüyen çocukların ‘teenage’ yıllarında depresyon geçirmeye daha eğimli oldukları tespit edilmiştir. Şiddet, kavga ve münakaşalı velilerin yarattığı huzursuz alie ortamı çocukların psikolojik gelişmesi ve sağlıkları için iyi değildir. Genetik olarak duygusal hassaslığı yüksek olan çocuklar bilhassa, negatif ve huzursuz aile ortamından daha fazla etkilendikleri için orta okul ve lise dönemlerinde depresyon geçirmeye daha yatkın oluyorlar.
15 - 18 yaş grubu çocuklar üzerinde yapılan bir araştırma ve testlere göre, duygusal ortamlar karşısında fazla duyarlılık gösteren (teenagers who struggled to process emotional ınformation) çocukların depresyona yakalanma rizikosunun 4 kat artığı tespit edilmiştir. Testte düşük puan alanların beşte birinde duygusal hassaslığı veren gene sahip oldukları görülmüştür. Ayrıca bu gruba düşen çocukların altı yaşından önce velilerden kaynaklanan aile şideti, kavga ve münakaşalı bir ortamdan geldikleri ve, ülke çapında üçte bir çocuğun bu tip aile ortamlarında yasadakları tespit edilmiştir.
Uzmanlar, 6/7 yaş grubundaki çocukların kısa bir testle genetik duygusal yapıları tespit edilip, ve duygusal olan çocuklara gerekli psikolojik destek bu dönemlerde verilirse, 15-18 gibi çok kritik yıllarında (erginlik çağına giriş dönemi) depresyon hastalığına yakalanma rizikosu azaltılabilir ve engellenebilir diye fikir görüşündeler.
Cambridge Üniversitesi uzmanları, bir kişinin anxiety veya depresyon mu geliştireceği? kişinin stresli durumlarda kendi imajları hakkında olumlu veya olumsuz düşünceler geliştirme eğimliliğine bağlı olduğunu vurgulamışlardır. Örnek: bazı kişiler stres durumlarında ‘bardak yarı dolu’ gibi pozitif bir açıdan meseleye bakıyor ve düşünüyorken, bazıları da ‘bardak yarı boş’ gibi duruma negatif bir açıdan bakar ve yorum yaparlar. Bardağa ‘yarı dolu’ veya ‘yarı boş’ bakış açısının kişilerde hangisinin oluşacağı; kişinin genlerine, ve 6/7 yaş döneminden önceki sürecin yaşam kalitesinin etkisi ve tesiri altındadır.
Daha önceki çalışma ve araştırmalara göre, İngiltere’de beş ile 16 yaş arasında her 10 da bir çocuğun akıl sağlığı problemiyle karşılaştıkları tespit edilmiştir. Ve, her hangi bir yılda; nüfusun her dörte bir kişinin genellikle anxiety ve depresyon türünde akıl-zihin sağlığı problemlerini ve hastalıklarını yaşayacakları tespit edilmiştir.
Özet: Bilhassa kritik 6/7 yaş yıllarından önceki dönemde, çocuklarımızın psikolojik (emotional) dengesinin olumsuz bir şekilde etkilenmesini önlemek istiyorsak; anne ve babanın (karı ve kocanın) çocukların gözü önünde aralarında kavga, şiddet, bağırma ve çağırmadan çekinmeleri en etkili bir önlemdir.
NOT: Panik atak, anxiety veya depresyon geçiren kişiler ilk önce kendi GP’lerine danışmalıdırlar. Psikolojik müdahale gerekli olursa uzman bir pratisyen-psikoterapiste görünmeleri tavsiye edilir.
ŞEVKET GÜL, Uzman Pratisyen Psikoterapist. London, Jan 2013