Çocuklarda Kabus ve Tedavi
(Treating Nightmares in Children)
Çocuklarda uyku kabusunu 'çok kötü veya tatsız bir rüya' diye tanımlıyabiliriz. Bilimsel araştırmalara göre, uyku kabusu, en çok 3-7 yaş arasındaki çocuklarda yaygındır. Bu yaş dönemleri çocukların hayal kurma ve hayallerinde canlandırma kabiliyetleri en etkin olup, çocukların 'korku' kavramının ve manasının ne olduğunu öğrenmeye başladıkları bir dönemdir. Kötü, yani istenmiyen rüyaları iki gruba ayırabiliriz. a. Standart, yani hepimizin gördüğü tatsız türündeki rüyalar (nightmares). b. Kabuz dediğimiz şiddetli ve çok korkutan rüyalar (night terrors). Kabuz rüyaları genellikle gecenin-uykunun ilk yarısında yaşanır.
Bu kronik korku ve dehşet süreci sırasında çocuk kontrolsüz ağlama, titreme, hıçkırma ve vücud hareketlerinden tamamen habersizdir. Yani, gözleri açık olmasına rağmen kendileri derin bir uyku ıcindedir (derin trans veya hipnoz hali gibi). Ve uyandıkları zaman da gördükleri kabusun detaylarını hatırlayamazlar. Fakat standart fena türünde rüyaların (nightmares) uyandıktan sonra detayları hatırlanabilir.
Her iki tür rüya, uyku sırasında gözlerin otomatik göz kapağı altında hareket etme devresine tıpta REM-Rapid Eye Movement Cycle olarak bilinen uyku devresine tesadüf eder. REM devresi 8 saatlik bir uyku sırasında 5/6 defa gündeme gelir, ve her seferinde ortalama 90 dakika sürer.
Sebepleri
Muhtemel sebepleri arasında:
1. Çocuklarda beynin gelişmesi sürecine tesadüf etmesi, ve çocukların hayal görme kabiliyetlerin en yüksek, ve en canlı olduğu bir döneme rastlaması (3-7 yaş arası). 2. Çocukların gündüzleyin gördükleri, karşılaştıkları veya yaşadıkları travma, korku, şiddet, şok vb stresörların uyku sırasında beynin gün süresince çeyran eden faaliyetlerin işlemini yapması sırasında. 3. Bazı hastalıklar/ilaçlar tetikliyebilir. 4. Aşırı yorgunluk veya yatmadan hemen önce, tıka basa mideyi doldurmak. 5. Okul, ev veya çevre değiştirmek. 6. Anne baba arasındaki şiddet, kavga, münakaşa veya boşanma kararları sırasında. 7. İmtihan stresi veya korkusu - okul dönemindeki çocuklarda. 8. Anxiety veya depresyon hastalıklarını geçiren çocuklar. 9. Çocukların %10 da, ailelerinden gelen bir durumdan. 10. İkinci bebek dünyaya geldiği zaman, büyük çocuğun ilgisine veya sevilmesine bir 'rakibin' gelmesi vb sebepler arasında da olabilir (geçen hafta yardım ettiğim 6 yasında bir kız çocuğun yaşadığı bu duygusal stresi örnek olarak gösterebilirim)...
Önlemek
Uyku kabusu (night terrors) yaşıyan çocukların (bazen de yetişkin gençlerde imtihan stres tepkisi!) bu uyku travma sürecini ve etkisini zamanla doğal olarak geride brakırlar. Kişinin genel sağlıkları üzerinde de ilerde kalıcı bir iz brakmaz.
Önlemek ve kontrol altında tutmak için yöntemler arasında; 1. Yataktan önce güzel bir gece rotasının olması. Örnek; hep aynı saatte yatağa gitmek. 2. Yatağa gitme zamanın hoş, zevkli ve emniyetli bir zaman olarak çocuğa aşılanması. Örnek; çocuklara güzel, eğitici ve iyi bir karakter geliştirici masallar anlatmak veya kitaptan hikayeler okumak, çocukların uykuda büyüdüklerini!. 3. Gece lambasının yatak odasında olması. 4. Yatmadan önce, anne ve bababanın uyku kabuzu geçiren çocuklara, ' kabusun sadece bir rüya olduğunu, herkesin yaşadığı normal bir beyin faaliyetinin olduğunu, ciddiye alınmammasını, ve eğer uykudayken kabus tekrar gelecek olursa, anne ve babanın hep yatağın başında olacaklarını ve onu kucaklayacaklarını ve sakinleştereceklerini vb yatak öncesi güven verici konuşmalar ve telkinlerin önemi. 5. Gündüzleyin 'monseter' lerle ilgili oyunların oynanması. Ve, monster'lerden (canavarlardan) korkmamayı çocucklara öğretilmesi vb...
Belki en önemli tavsiye de, anne ve babaların çocukların her an nasıl hissetiklerine, duygularına, hayatlarındaki sıkıntılarına ve eksiklerine sık sık kullak vermektir.
Kabuslar beyinden gelen doğal, yani bir biyolojik faaliyetlerin sonucu olabileceği gibi; yaşanan aile, sosyal, psikolojik ve çevreden kaynaklanan travmalardan, açılardan, şoklardan vb streslerden de kaynaklanabilir. Bu durumlarda, çocuğun uzman bir pratisyen tarafndan görünmesi tavsiye edilir.
GP'ler den de destek alınabilir.
Uzman Pratisyen ŞEVKET GÜL, Jun 2013, London